✋ Dünyanın en çok kazanan seks işçisi Alice Little

#124
Güzel insan iyi pazarlar!
Patreon üzerinden destek olan Elif Aleyna Duman'a, Ezgi Solmaz'a, Şara Maraşlıyan'a, Kadir Aydın'a, Umutcan Duman'a, Ali Özgür Arslan'a, Tarık Yaşargün'e, Orhun Süzer'e, Gamze Aluç'a, Irmak Naz Polat'a, Aras Toker'e, Saniye Dalgıç'a, Nihal Demir'e, Büşra Yarim'e ve İlayda Ataoğlu'na çok teşekkür ediyorum.
Patreon destekçileriyle bu hafta "Öğrenme ve Okuma" konuları üzerine aldığım notları derlediğim bir içerik paylaştım.

Bu bültendeki maddeler;
1) Dinle - christian löffler ft mohna - haul
2) Düşün - kovan için iyi olmayan arı için de iyi olamaz
3) Dinle - dünyanın en çok kazanan hayat kadınıyla 2,5 saatlik podcast
4) Oku - tüketim kültürü etkisinde "demoralize zihin"
5) Sor - insanları etkilemeyi neden bu kadar önemsiyorum?
Bu bültenlerden keyif alıyorsan, bir değer elde edebiliyorsan Patreon'dan düzenli destekçi olabilir ve/veya bültenden beslenebileceğini düşündüğün arkadaşlarınla bülteni paylaşabilirsin. Onlar da bültene kayıt olabilirler.
Keyifli okumalar, dinlemeler, izlemeler. 🤓

CHRISTIAN LÖFFLER FT MOHNA - HAUL
Bülteni bu şarkı eşliğinde okuyabilirsin.

Youtube'dan da dinleyebilirsin.

KOVAN İÇİN İYİ OLMAYAN ARI İÇİN DE İYİ OLAMAZ
Marcus Aurelius, "Meditations"

Bu söylem çok basit gelebilir. Ancak bu basitliğin beraberinde gelmesi gereken net davranış formlarının ve karar mekanizmalarının karşımıza çıkmaması beni düşüncelere sevk ediyor. Kovan için iyi olmayan, arı için de iyi değildir. Arı kovanda varlığını sürdüren bir canlıdır. Arı’nın kovanla, kovandaki yaşam formuyla birebir ilişkisi vardır ve bu gerçekler tartışmaya kesinlikle açık değildir. Peki biz arıysak, dünyaya da kovan dersek; Biz neden dünyada aynı netlikte bu bağlantıyı göremiyoruz ve buna göre davranamıyoruz. İyi olmayan şeylerin sonuçlarına biz katlanmazsak okey midir diyoruz? Biz diye tanımladığımız kim? Ben mi? Çocukların mı? Kiminle nerelerle yaşanan bir bağ kopukluğu var da göz göre göre kovanımız için iyi olmayan şeyleri yapmaya devam edebiliyoruz? Kovan için iyi bir şey yapma/kötü bir şey yapma sorumluluğu ne kadar bizlerin/bireylerin elinde? Farkında mıyız? Farkında olmak bizim sorumluluğumuz mu? Sorumluluğumuz olmalı mı? Kovan içinde kovana zarar vererek yaşayan da bu kovanın bir parçası değil mi?

DÜNYANIN EN FAZLA KAZANAN HAYAT KADINI ALICE LITTLE İLE 2,5 SAATLİK PODCAST
Tim Ferriss

Bu 2,5 saatlik podcast’te Tim Ferriss dünyanın en fazla kazanan hayat kadını Alice Little ile sohbet ediyor. Alice’in işinde nasıl anlam bulduğunu ve ne kadar keyifle işini yaptığını dinlemek insanı gerçekten çok şaşırtıyor, hatta bence ilham veriyor. Alice bugüne kadar sayısız cinsel münasebette bulunmuş, bakir ve bakireler, grup seks arayan tek erkekler, kadınlar veya evli çiftler, domine ettiği domine edildiği farklı deneyimler, anal oral ilişkiler hepsinin içinde bulunmuş. Tutum olarak ise her zaman önce dinlerim tanırım anlarım, cinsel münasebetten önce sohbet ederek beklentileri hissetmeye çalışırım diyor. Müşterilerimle bağ kurduğum onları çok iyi anladığım ve anlaşıldığını da hissettirdiğim için çoğu uzun vadeli olur, tekrar eder diyor. Seks işçiliğini yüceltiyor, toplumda da hak ettiği yere gelmesi gerektiğini vurguluyor.
"Ya hayat kadınını ben ne dinleyeceğim, bir hayat kadınından ne öğrenilebilir?" ki deme.
Böyle tabu olan bir alanda işini en iyi yapan insanlardan birini dinlemek ufuk açıcıydı.

TÜKETİM KÜLTÜRÜ ETKİSİNDE
"DEMORALİZE ZİHİN"

John F Schumaker 2016 yılında tüketim kültürünün neden insanın varoluşsal sancılarının, sözde depresyonlarının, amaçsızlıklarının kaynağı olduğunu açıklayan çok güzel bir makale kaleme almış.
Tespitleri bugün hala geçerli.
Ben beğendiğim bir bölümünü burada paylaşıyorum. Ama bence makalenin tamamı okumaya değer.
Tüketim kültürünün, kişilik yapılarını zayıflatan, başa çıkma yetkinliğini azaltan ve nihai moral bozukluğu için zemin hazırlayan sayısız etkisi vardır.
Bireycilik, materyalizm, aşırı rekabet, açgözlülük, aşırı karmaşıklık, aşırı çalışma, acelecilik ve borç gibi itici özellikleri, psikolojik sağlık ve/veya sosyal refah ile olumsuz bir ilişki içindedir. İnsanların hayatındaki samimiyet, güven ve gerçek dostluk seviyesi buna bağlı olarak düşmüştür.
Bilgelik, sosyal ve toplumsal destek, manevi rahatlık, entelektüel gelişim ve hayat eğitimi kaynakları kurutulmuştur. Pasiflik ve seçim, yaratıcılığın ve ustalığın yerini almıştır. Sabır, kısıtlama ve metanet gibi dayanıklılık özellikleri, kısa dikkat süreleri, aşırı hoşgörü ve hayata mastürbasyon yapan bir yaklaşıma yol açmıştır.


İNSANLARI ETKİLEMEYİ NEDEN BU KADAR ÖNEMSİYORUM?
Why do I care so much about impressing people?
Twitter'dan veya Instagram'dan benimle düşüncelerini, önerilerini paylaşabilirsin. Dilersen bu maili de yanıtlayabilirsin.
Sevgiler.
Eray
