🌀 Akyaka Spiritüelleri ve Kendini Bilme Endüstrisi
"Kendini bilmek" ne ifade ediyor? Gündüz Vassaf, "Akyaka Spiritüelleri" Pelin Dilara Çolak, "U Theory" Otto Scharmer, 10 dakika - 10 ay - 10 yıl, Youth - Ran the Man
“Kendini bilmek” sizin için ne ifade ediyor?
Çok saygı duyduğum Acar Baltaş, “Düşünmek ve önyargılarımızı sorgulamak için iyi bir adrestir Gündüz Vassaf, bana iyi geliyor öneririm.” diyerek Gündüz Vassaf’ın “Kendini bilmek sizin için ne ifade ediyor?” sorusuna verdiği cevabı paylaşmış.
“Kendini bilmek sizin için ne ifade ediyor?”
Gündüz Vassaf:
“Hiçbir şey ifade etmiyor. İsyan ediyorum kendini bilmeye. Kendi üstümüze düşmenin hiçbir önemi yok.
2000 yıldır uğraşıyoruz yaşamın anlamı nedir, niçin yaşıyoruz, ben kimim, kendimi nasıl gerçekleştirebilirim diye. Hâlâ arıyoruz. Bunu aramak keyifli bir şey mi bilmiyorum çünkü ararken kafayı yiyenler de var. Yani kendimizi tanıma çabasını çöpe atalım.
Üstelik kendimizi tanıma çabamız bir sanayiye dönüştü. Oradan da dünyanın parasını kazanan psikologlar var, kitaplar yazılıyor, programlar yapılıyor. Tanıyacaksan önce yaşadığın dünyayı, gezegeni, hayvanları tanı. Belki hayvanları daha iyi tanırsan kendini daha iyi tanırsın çünkü genetik olarak, kalıtımsal olarak, yaşam biçimi, aile biçimi olarak çok benzerliklerimiz var ki… Nelerin mümkün olabileceğini görelim, belki, üniforma gibi benimsediğimiz yaşam biçimlerimizden, adetlerimizden kurtulabiliriz. Kendimizi tanımanın yolu kendimizden başka herkesi ve her şeyi, gezegenimizi ve doğayı tanımaktan geçiyor.”
Acar Hoca’nın dediği gibi Gündüz Vassaf’ın bu sözleri düşünmeye, ön yargılarımızı sorgulamaya itiyor.
Evet katılıyorum. Kendini arama yolculuğunun bir sonu yok. Yıllardır atalarımız;
Yaşamanın anlamı nedir?
Niçin yaşıyoruz?
Ben kimim?
Kendimi nasıl gerçekleştirebilirim?
gibi soruların cevaplarını aradı. Bizler de arıyoruz.
Muhtemelen hiçbir zaman tam olarak yanıtları bulamayacağız.
Ama bence bu soruların yanıtlarını tam olarak bulamayacak olmamız onların cevaplarını aramayı bırakmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Keyifli olmayabilir ama bana göre yaşamayı değer kılan şey bu arayışın kendisi.
Aslında Gündüz Vassaf da metnin tamamı incelendiğinde “Bu sorularla hiç ilgilenmeyelim.” demiyor, “Bu yanıtları “öz saplantıyla” aramanın bir anlamı yok, hep kendine bak, kendi içine dön bir yanıt bulman mümkün değil.” diyor.
“Zaten bu öz önem, öz tanım, öz değer etrafında kurulan endüstri senin bu çabanı veya telaşını paraya çevirmeyi çok iyi biliyor. Maymun oluyorsun, müşteri oluyorsun.” diyor.
Bu konuyla ilişkili olarak arkadaşım Pelin Dilara Çolak “Akyaka ve Fethiye Spiritüelleri”yle ilgili “yeni nesil dindarlık hakkında konuşmak, sanırım özellikle bana düşüyor.” diyerek çok iyi bir analiz yaptı. Analizini keyifle okuyabilirsin.
Ben de ona aşağıdaki şekilde yanıt vermiştim.
Gündüz Vassaf’a dönecek olursak, “Kendimizi tanımanın yolu kendimizden başka herkesi ve her şeyi, gezegenimizi ve doğayı tanımaktan geçiyor.” diyerek Gündüz Vassaf da aslında kendini tanımanın, kendini gerçekleştirmenin yolu sürekli kendinle ilgilenmek ile değil, etrafını tanımak, gezegeni tanımak, doğayı tanımaktan geçiyor diyor. Etrafınla ilgilendiğinde, çevrendeki yaşamı gözlemlediğinde anlamlandırabildiğinde kendini de tanımaya başlayacaksın diyor.
MIT hocalarından Otto Scharmer “U Theory”sinde de benzer yerlerde dolaşıyor
Önce etrafına gerçekten bakıyorsun, etrafını gerçekten dinliyorsun, çevreni gözlemliyorsun, ihtiyaçlarını, isteklerini duyuyorsun.
Sonra kendi içine dönüyorsun, bütün bu realitede, etrafımda algıladığım gerçekler ve potansiyel gerçeklerde ben nasıl rol oynayabilirim, nasıl değer katabilirim diye soruyorsun.
Bu dış dünyayı açık bir zihin, kalp, istek ile inceledikten sonra kendinle bağ kurup bir vizyon bir niyet ortaya koyuyorsun, bu vizyonu hayata geçirmek için gerekli kaynakları bir araya getirmeye çalışıyorsun ve bu dünya için, içindekiler için daha iyi olacak senaryoyu mümkün kılmak senin yolculuğunun amaçlarından biri oluyor.
Bu konuyla ilgili net bir sonuca varmak mümkün değil, ancak kendini tanıma, kendini inşa etme sürecinin öncelikle etrafını, dünyayı, çevreni analiz ederek dinleyerek başladığını kendinden bu resme katabileceklerini düşünüp, daha iyi gelecek senaryolarını mümkün kılmak için de üreterek anlam kazandığını düşünüyorum. (Üretmeyenden insan olmaz diyen Suavi’ye selam olsun.)
Fun fact: Kurucularından olduğum Reflect Studio’nun adını bu “U Theory” gösterimlerinden birindeki “Reflect”ten ilham alarak koymuştuk.
YOUTH - RAN THE MAN
10 DAKİKA - 10 AY - 10 YIL
Bir karar vermen gerekiyor ve seçeneklerin var.
Değerlendirdiğin tüm opsiyonları çıkar
Her opsiyonun 10 dakika sonra 10 ay sonra ve 10 yıl sonra nasıl sonuçları olabileceğini düşün, bu sonuçlarla nasıl hissedeceğini hayal etmeye çalış.
Hangi opsiyonla en mutlu hissedeceksin?
Kısa orta ve uzun vadede hangi opsiyon en iyi sonuçları veriyor?
🖤 TEŞEKKÜRLER 🖤
Patreon üzerinden destek olan Oğuzhan Kızılcan’a, Burak Yılmaz’a, Emrah Eker'e, Elif Aleyna Duman'a, Şara Maraşlıyan'a, Tarık Yaşargün'e, Orhun Süzer'e, Gamze Aluç'a, Irmak Naz Polat'a, Aras Toker'e ve İlayda Ataoğlu'na teşekkür ediyorum.
Bu bültenlerden keyif alıyorsan, bir değer elde edebiliyorsan sen de Patreon'dan düzenli destekçi olabilir ve/veya bültenden beslenebileceğini düşündüğün arkadaşlarınla bülteni paylaşabilirsin.