Hangi acıyı tercih edersin?
Halil Cibran - Huzurluyken bile huzursuz olan siz kainatın çocukları..., "Happiness Scientist" bülteni - Gabor Maté
Huzurluyken bile huzursuz olan siz kainatın çocukları,
sizi ne kapana kıstırmak mümkün, ne de evcilleştirmek.
Kapılardan geçebilmek için kanatlarınızı kapatmayın,
tavana çarpmamak için başınızı eğmeyin,
duvarlar yıkılacak diye nefes almaktan korkmayın.
Halil Cibran
HANGİ ACIYI TERCİH EDERSİN?
Son dönemlerde okumaya başladığım “Happiness Scientist” bülteninin son paylaşımı “Daring to be imperfect”te kendin olabilme cesaretinden söz ediliyor ve benim de içeriklerini keyifle tükettiğim Gabor Maté’den alıntılar yer alıyor;
Gabor Maté, "When the Body Says No" (Vücudun Hayır Dediği Zaman) kitabında depresyonun aslında kendini baskılamanın bir sonucu olduğunu vurguluyor.
Gerçek duygularımızı sürekli görmezden geldiğimizde—belki huzuru korumak, uyum sağlamak ya da beklentileri karşılamak için—kendimizle olan bağlantımızı kaybediyoruz.
“En büyük kayıp, en çok acıya neden olan, benliğin kaybıdır.”
Bu ağır bir ifade, ama ne kadar da doğru değil mi?
Ne kadar çok kendimizi saklarsak, baskılarsak o kadar boş hissetmeye başlıyoruz.
Bu boşluktan kaçınmak için de kendimizi meşgul ederek—çok çalışarak, sürekli bir şeylerle meşgul kalarak ya da sosyal medya gibi şeylerle kendimizi uyuşturarak—dikkatimizi dağıtmaya çalışıyoruz. Ama asıl yapmamız gereken şey gerçek benliğimizle yeniden bağlantı kurmak ve bastırdığımız duyguları gerçekten hissetmek. Zor, ama gerçek iyileşme orada başlıyor.
Hangi acıyı tercih edersin?
Kendini kabul ettirmek için kendini bastırmanın acısını mı?
Yoksa kendin olup kabul edilmemenin acısını mı?
Which pain would you like? You can have the pain of suppressing yourself, for the sake of being accepted, or you can have the pain, sometimes, of being yourself and not being accepted.
Gabor Maté
Hayatta olma deneyiminiz, odaklandığınız / dikkatinizi verdiğiniz her şeyin toplamından başka bir şey değildir.
Bu yüzden, özellikle değer vermediğiniz bir şeye odaklandığınızda / vaktinizi ayırdığınızda, bunu hayatınızla ödediğinizi söylemek abartı olmaz.
Söyle bana sadece bir kere geldiğin bu kıymetli hayatında ne yapmayı planlıyorsun?
🖤 TEŞEKKÜRLER 🖤
Patreon üzerinden destek olan Orhun Süzer'e, Ezgi Solmaz’a, Oğuzhan Kızılcan’a, Büşra Yarım’a, Burak Yılmaz’a, Emrah Eker'e, Elif Aleyna Duman'a, Şara Maraşlıyan'a, Irmak Naz Polat'a, Aras Toker'e ve İlayda Ataoğlu'na teşekkür ediyorum.
Bu bültenlerden keyif alıyorsan, bir değer elde edebiliyorsan sen de Patreon'dan düzenli destekçi olabilir ve/veya bültenden beslenebileceğini düşündüğün arkadaşlarınla bülteni paylaşabilirsin.
İnsan özgün olmak ve ait olmak arasında kalınca evrimsel olarak aidiyeti seçiyor. Ve hala çocukluğumuzdan itibaren özgün olduğumuz her zaman dışarıda bırakılmakla tehdit ediliyoruz. O yüzden bence tercih sırası geldiğinde büyük çoğunluğumuz hala çok acı verse de bildiği acıyı tercih ederek özgünlüğünden vazgeçer.
Yazıda kendimi buldum...