🖐 Hiçbir zaman sahip olamayacağı bir şeye sahibim.
Kurt Vonnegurt ve Joseph Heller'ın sohbeti, Diderot Etkisi: Sahip olduklarını yükseltme isteği, Viktor Frankl - anlam ve dikkat dağıtıcılar üzerine, Spin, AI generated illusions
Güzel insan selamlar ve iyi pazarlar,
“BEN ONUN HİÇBİR ZAMAN SAHİP OLAMAYACAĞI BİR ŞEYE SAHİBİM”
Amerikalı Yazar John Green genç yazarlara tavsiye verdiği videosunda şöyle diyor:
Para kazanmak istediğin için bir şeyler yapma; bu yöntem sana asla yeterince para kazandıramaz.
Ve ünlü olmak istediğin için bir şeyler yapma çünkü asla yeterince ünlü hissedemezsin.
Don’t make stuff because you want to make money — it will never make you enough money. And don’t make stuff because you want to get famous — because you will never feel famous enough.
Bir başka Amerikalı roman, deneme, kısa öykü yazarı ve tüm zamanların en etkileyici mezuniyet konuşmalarından birini veren David Foster Wallace ise şöyle diyor;
Eğer paraya veya eşyalara taparsan asla yeterince şeye sahip olamazsın. Asla yeterli hissedemezsin. Gerçek bu.
If you worship money and things … then you will never have enough. Never feel you have enough. It’s the truth.
Kurt Vonnegut ve yazar arkadaşı Joseph Heller, New York Shelter Island'da bir milyarderin malikanesinde bir partiye gidiyorlar. İçeri giriyorlar ve kendilerini Monet ve Picasso gibi sanat eserleriyle dolu, sanat galerisi gibi bir odada buluyorlar. Vonnegut Heller'a dönüyor ve soruyor:
"Bu partinin sahibi muhtelemen sadece dün senin romanlarının tüm tarihi boyunca kazandığından daha fazla para kazandı. Bu seni nasıl hissettiriyor?”
Heller: "Bende onun sahip olmadığı bir şey var.”
Vonnegut: “Bu kadar varlıklı bir insanda olmayıp sende olan ne olabilir?”
Heller: Ben “yeter”liyim - I have “enough”
Ben “yeter”liyim - I have “enough”
DİDEROT ETKİSİ
Diderot güzel bir kırmızı sabahlık hediyesinin nasıl beklenmedik sonuçlara yol açtığını ve sonunda onu nasıl borca soktuğunu anlatıyor. Başlangıçta hediyeden memnun olan Diderot, zaman geçtikçe yeni giysisinin hayatına girdiğine pişman oluyor. Yeni zarif sabahlığına kıyasla, eşyalarının geri kalanı ona zevksiz gelmeye başlıyor ve yeni sahip olduğu zarafet ve stile ayak uyduramadıkları için mutsuz oluyor.
Örneğin eski hasır sandalyesini Fas derisiyle kaplı bir koltukla değiştiriyor; eski masasının yerine pahalı bir yazı masası alıyor; eskiden çok sevdiği duvar baskılarını, daha pahalı baskılarla değiştiriyor, ve böyle uzayıp gidiyor. Diderot Efekti olarak tarihe geçen bu davranışsal durum tespitini içeren makalesinde Diderot durumu şöyle açıklıyor:
"Eski sabahlığımın mutlak efendisiydim, yenisinin kölesi oldum."
Diderot’un döneminden (1773) bugüne işimiz çok daha zorlaştı. Etrafımızdaki her şey bize “yeterince” iyi olmadığımızı, “yeterli kadarı”na sahip olmadığımızı söylemeye çalışıyor.
Yeni bir laptop alıyorsun, hemen telefonunu, belki akıllı saatini sorgulamaya başlıyorsun.
Yeni bir kıyafet alıyorsun, her zaman giydiğin ayakkabıların sana yeterince iyi gelmemeye başlıyor, onu da yükseltmek istiyorsun.
Yeni bir kanepe alıyorsun ve aniden tüm oturma odanın düzenini sorguluyorsun. O sandalyeler? O sehpa? O halı? Hepsi yenilenmeli.
Çok nadiren eski sürüme geçmeyi, basitleştirmeyi, ortadan kaldırmayı veya azaltmayı düşünüyoruz.
Doğal eğilimimiz her zaman biriktirmek, eklemek, yükseltmek ve üzerine inşa etmek üzerine.
Bu yüzden hayatta neyin önemli olduğunu, hayatın hangi alanında ne kadarına ihtiyacımız olduğunu, neyin “yeterli” olduğunu, mücadelemizi nerede vereceğimizi belirlemeye çalışmalıyız.
BİR İNSAN DERİN BİR ANLAM DUYGUSU BULAMADIĞINDA
“ZEVK” İLE KENDİ DİKKATİNİ DAĞITMAYA ÇALIŞIR.
Viktor Frankl



İlki 2007 yılında çekilen ödüllü bir fotoğraf. Diğer ikisi ise AI ile üretilen 2 farklı görsel.
İnsanlar bu kadar güzel çıktıları nasıl elde ettiler bilmiyorum, benimki (aşağıda) biraz tırt oldu. Sen de denemek istersen şu websitesinden şansını deneyebilirsin.
SPIN
Bu pazar gününün şarkısı “Spin”
🖤 TEŞEKKÜRLER 🖤
Patreon üzerinden destek olan Oğuzhan Kızılcan’a, Burak Yılmaz’a, Selin Akan'a, Emrah Eker'e, Elif Aleyna Duman'a, Şara Maraşlıyan'a, Tarık Yaşargün'e, Orhun Süzer'e, Gamze Aluç'a, Irmak Naz Polat'a, Aras Toker'e ve İlayda Ataoğlu'na teşekkür ediyorum.
Bu bültenlerden keyif alıyorsan, bir değer elde edebiliyorsan sen de Patreon'dan düzenli destekçi olabilir ve/veya bültenden beslenebileceğini düşündüğün arkadaşlarınla bülteni paylaşabilirsin.
Yeterliliğe maddiyat gözüyle yaklaşıyoruz. Bir de buradan bakın https://www.linkedin.com/company/yeterlyofficial/ .