🎨 Önce taklit et.
🇹🇷 SonsuzaDekCumhuriyet - Picsomat uygulaması, Van Gogh'un artistik evrimi, özgünlüğün ilk adımı taklit etmekten mi geçiyor?, David Perell "Imitate, then Innovate", like it is
ÖNCE TAKLİT ET. SONRA YENİLİĞİ / KENDİ TARZINI ORTAYA KOY.
Ekim ayının başında Zeynep’le beraber Amsterdam’daydık. (Patreon destekçileriyle 20+ önerinin olduğu tüm programımızın Notion linkini paylaştım.)
Bir önceki ziyaretimizde biletler tükendiği için ziyaret edemediğimiz Van Gogh müzesine biletleri seyahatimizden çok önce aldık ve müzeyi ziyaret ettik.
Van Gogh’un eserlerini, etkilendiği akımları kronolojik bir sırayla incelerken kendini bulma, kendi özgün tarzını keşfetme yolculuğundan çok etkilendim.
David Perell’in “Imitate, Then Innovate” başlıklı essayinde anlatıldığı gibi Van Gogh da önce kariyerine taklit ederek başlıyor. Taklit ederek kendini bulmaya çalışıyor.
Sanat kariyerine başladığında, Hollanda sanat geleneğinden yoğun bir şekilde etkileniyor ve erken dönem eserleri koyu, kasvetli tonlar ve geleneksel konularla karşımıza çıkıyor. Bu dönem, o dönemde sanat dünyasında yaygın olan teknikleri ve temaları öğrenip içselleştirdiği "taklit" aşaması olarak görülebilir.
Sonrasında Paris'e taşınıyor, burada Empresyonizm’den ve Claude Monet ve Camille Pissarro gibi modern ressamlardan etkileniyor. Bu etkilenmeyle daha açık renkler kullanmaya başlıyor ve fırça darbeleri daha canlı, ifade gücü daha yüksek hale geliyor. Bu dönem Van Gogh'un gördüklerini içselleştirdiği ve kendi gelişmekte olan özgün tarzıyla harmanladığı bir geçiş dönem olarak görülebilir.
Van Gogh'un çalışmalarının son ve en yenilikçi aşaması ise Fransa'nın güneyine taşındıktan sonra geliyor. İşte burada cesur, dramatik fırça darbeleri ve parlak, canlı renkler ile karakterize edilen kendine özgü stilini tam anlamıyla geliştiriyor. Daha önceki, “daha gerçekçi” eserlerinden radikal bir şekilde ayrılmaya başlıyor ve duygusal ve psikolojik durumunu yansıttığı teknik ve renkle deneyler yaptığı kendi izini bıraktığı dönemine giriyor.
David Perell’in bahsettiğim "Önce Taklit Et, Sonra Yenilik Yap" yazısından ana noktaları aşağıda maddeler halinde paylaşıyorum ama yine de vaktin olursa yazının tamamını okumanı öneriyorum.
Ustalık geliştirmenin bir yolu, başkalarını taklit etmekten ve bu temel üzerine yenilikler eklemekten geçiyor.
Taklit, benzersiz özgün bir stilin keşfini hızlandırıyor ve başarılı kişiler genellikle bu yolla kendi tarzlarını buluyorlar.
Günümüzdeki "Özgünlük Hastalığı" kaliteden ödün verilmesine neden olabilir.
Quentin Tarantino, eserlerinde başkalarını taklit etmekle başlayıp bunun üzerine kendi özgünlüğünü inşa ediyor.
Özgünlük Hastalığı'nın kökenleri, ilhamın yanlış anlaşılması, özgünlüğün abartılması ve benmerkezcilik.
Gerçek öğrenme ve beceri geliştirme, kitaplardan ziyade usta-çırak ilişkisi ve gözlem yoluyla öğreniliyor.
Taklit yoluyla kendi çıraklığımızı yaşamamız mümkün.
Yakın taklit (kendi alanımızda taklit etmek) ve uzak taklit (farklı alanlardan ilham almak) ikisi de yenilikçi düşünce için önemli.
Özgünlük peşinde koşmak, ironik bir şekilde yüzeysel sonuçlara sebep olabilir. Ve taklit ile başlamak gerçek yeniliği teşvik edebilir.
Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun.
Görseller Picsomat iOS uygulamasıyla oluşturuldu.
1,5 SAATLİK JAZZ & BLUES SPOTIFY PLAYLIST
Yaklaşık 1,5 saatlik bir playlist öneriyorum: “Like it is”
🖤 TEŞEKKÜRLER 🖤
Patreon üzerinden destek olan Oğuzhan Kızılcan’a, Burak Yılmaz’a, Emrah Eker'e, Elif Aleyna Duman'a, Şara Maraşlıyan'a, Tarık Yaşargün'e, Orhun Süzer'e, Gamze Aluç'a, Irmak Naz Polat'a, Aras Toker'e ve İlayda Ataoğlu'na teşekkür ediyorum.
Bu bültenlerden keyif alıyorsan, bir değer elde edebiliyorsan sen de Patreon'dan düzenli destekçi olabilir ve/veya bültenden beslenebileceğini düşündüğün arkadaşlarınla bülteni paylaşabilirsin.