💰 Başarı, ün, para, lüks yaşam.
sana güveniyorum kararı sen ver, şapka - saç kesimi - dövme, a guide to the good life, ghostkeeper
Bu bülten dolu dolu oldu. Bülten sonunda fikirlerini paylaşabilirsen sevinirim.
“SANA GÜVENİYORUM, KARARI SEN VER.”
Globalde takip ettiğim VC’ler, fonlar arasında ortaya koydukları içeriklerden en fazla etkilendiğim fon onlarca başarılı tohum yatırımına imza atan First Round Capital.
Review adını verdikleri bloglarında özellikle kurucuların, startup yöneticilerinin faydalanabileceği çok kıymetli bilgiler paylaşıyorlar. Bu içeriklerden biri de 10. yıllarında yayınladıkları 100 öğrenim derlemesi: The 100 Best Bits of Advice from 10 Years of First Round Review
Ben 100 tavsiyenin tamamını okudum. Bazılarını aşağıda Türkçe’ye çevirerek seninle de paylaşmak istedim.
Bir şirkete katılma kararını bir yatırımcı gibi ele al. Paranı bir melek yatırımcı gibi yatırmak yerine, sen de zamanını bu şirkete yatıracaksın. Burada geçirdiğin zaman sayesinde bir sonraki adımın daha iyi mükemmel olacak mı?
Elliot Shmukler on his framework for choosing winners.“İyi bir izlenim” genellikle, bir konuşmaya derinlemesine katılımın, öğrenme arzusu veya düşünceli işin yan ürünüdür. İronik bir şekilde, iyi bir izlenim bırakmak istiyorsanız, insanları etkilemeye daha az odaklanın.
"Sana güveniyorum, kararı sen ver" muhtemelen bir yöneticiden duyabileceğiniz en güçlü 5 kelime olabilir.
Sean Twersky on high-impact habits for managers.Yeni bir ürün satın almaları için insanları ikna etmeye, yeni bir hizmet kullanmaları için teşvik etmeye veya bir organizasyon içinde bir fikri benimsetmeye çalıştığınız her an, onlardan daha önce yaptıkları bir şey ile yeni bir şey arasında bir seçim yapmalarını istiyorsunuz. Mesele daha iyi olup olmaması değil, değişiklik yapmaya değer olup olmadığıdır.
Jonah Berger on catalyzing product adoption.Bir kurucu için şirketi onun bebeğidir. Kimse bebeğinin çirkin olduğunu duymak istemez. Bir kurucu olarak bunu gerçekten duymayı seçmelisiniz. Yatırımcılar ve işe alımlar karşısında kullandığınız kesin satış ve özgüven modundan aktif ve bilinçli bir şekilde çıkmalı, objektif bir gözlemci olarak müşteri konuşmalarına geri dönmelisiniz. (Kurucularından olduğum hem Lala Eğitim hem de Ontrava / Newsta tarafında bu sebepten çok vakit / para kaybettik.)
Cindy Alvarez on user growth hacks.Günlerce tartışma ve analiz gerektiren kararlar vardır, ancak çoğunluğu 10 dakikadan fazla tartışmaya değmez. Bir kararın geri dönüşü olup olmadığını, ölümcül olup olmadığını içselleştirmek önemlidir. Kararların çok azı geri alınamayan kararlardır.
Dave Girouard on making speed a habit.Hızın yaygın bir yanılgısı, düşüncesizlik veya az düşünce ve düşük kalite ile ilişkilendirilmesidir. Ancak hız, başı kesik bir tavuk gibi koşuşturmak değildir. En önemli şeye mümkün olan en hızlı şekilde ilerlemektir.
Jaleh Rezaei on speeding up your marketing org.Startup'ların yaptığı en büyük hatalardan biri, lansmanı her şeyin sonu olarak görmektir. Sanki sadece lansman yaptınız, mikrofonu bıraktınız ve biz tamamız, hoşça kal dediniz. Bunu yapmayın. Lansman, bir satranç oyunundaki açılış hamlesi gibidir. O kadar da önemli değildir.
Caryn Marooney on the best PR advice you’ve never heard.
Sırasıyla 8, 13, 26, 64, 70, 77, 82, 83 maddelerini seninle paylaşmış oldum. Listenin tamamına şuradan erişebilirsin.
KARAR VERME YÖNTEMİ OLARAK;
ŞAPKA, SAÇ KESİMİ VE DÖVME
James Clear paylaştığı bültenlerden birinde aldığı kararları üçe ayırdığını söylüyor.
Şapkalar, saç kesimleri ve dövmeler.
Çoğu karar bir şapka gibidir.
Biri dener ve hoşunuza gitmezse, geri koyup başka birini denersiniz. Bir hata yapmanın maliyeti düşüktür, bu yüzden hızlı hareket edin ve bir sürü şapka deneyin.
Bazı kararlar bir saç kesimi gibidir.
Kötü bir saç kesimini düzeltebilirsiniz, ama bu hızlı olmayacak ve bir süre kötü hissedebilirsiniz. Bununla birlikte, kötü bir saç kesiminden korkmayın. Yeni bir şeyler denemek genellikle almanız gereken bir risktir. İşe yaramazsa, gelecek yıl bu zamanlarda üzerinden çok zaman geçmiş ve herkes unutmuş olacak…
Birkaç karar dövme gibidir.
Bir kere yaptığınızda, onunla yaşamak zorundasınız. Bazı hatalar geri dönülemez. Belki bir an için üzerinden geçersiniz, ama sonra aynaya bakar ve o seçimi tekrar tekrar hatırlarsınız. Hatta yıllar sonra bile, karar bir iz bırakır. Geri dönüşü olmayan bir seçimle uğraşırken, yavaş hareket edin ve dikkatlice düşünün.
BAŞARI, ÜN VE LÜKS YAŞAM
Çevremdeki girişimci arkadaşlarım başarılı işler ortaya koymaya ve bunun sonucu olarak da güzel paralar kazanmaya başladılar. İçlerinde evini arabasını daha iyi bir opsiyonla upgrade etmeyi düşünenler de var, 7 haneli dolar gelirlerine ulaşıp tam olarak ekstra kazançla ne yapacağına karar vermemiş olanlar da.
Hayattaki her kritik konuyu konuşmaya, üzerine fikir ve duygu alışverişi yapmaya değer gördüğüm için gerçekten yakın olduklarımla başarı, para gibi konuları açık yüreklilikle konuşabiliyorum.
Hem zihin hem gönül boyutunda yakınlaşabildiğim bu dostlarımla konuyu daha derinlemesine inceleyebiliyoruz, sorgulayabiliyoruz. Bu incelemeler ve sorgulamalar kendimizi, birbirimizi, içinde bulunduğumuz toplumu ve aslında temelinde insan doğasını anlamamıza vesile oluyor.
Para, başarı, ün, lüks yaşam gibi konularla ilgili tartışmalarımıza zemin oluşturması amacıyla yıllar önce okumaya başladığım ama bitirmediğim stoacılık felsefesinden beslenen Irvine’ın “A Guide to the Good Life” kitabını karıştırmaya başladım.
Kitaptaki 2 bölümden seninle de paylaşımlarda bulunmak istiyorum.
14. Chapter: On Seeking Fame (Ün kovalama üzerine)
15. Chapter: On Luxurious Living (Lüks yaşam üzerine)
ÖZGÜRLÜĞÜNE ÖNEM VER.
BAŞKALARINI TATMİN ETMEYE ÇALIŞMA.
ELEŞTİRİYİ YOKSAYACAĞIN GİBİ ONAYLANMAYI VE ALKIŞI DA YOKSAY.
İnsanlar mutsuz çünkü neyin değerli olduğuyla ilgili kafaları karışık. Bu karışıklıktan dolayı da günlerini onları mutlu edecek şeyler yerine onları kaygılandıran ve umutsuzluğa düşüren şeylerle geçiriyorlar.
Başkalarını mutlu etmeyi amacımız haline getirirsek, kendimizi mutlu etmek için sahip olduğumuz özgürlüğü kaybetmiş oluruz.
Stoacılar özgürlüklerine değer verirler ve bu yüzden başkalarının onlar üzerinde güç sahibi olabilecekleri şeyleri yapmaktan kaçınırlar. Ama eğer sosyal statü ararsak insanları üzerimizde güç sahibi yapabiliriz. Onların bizi sevmesini sağlayacak şekilde hesap yapmaya başlarız, onların sinirini bozacak davranışlardan kaçınırız. Epiktetos işte bu yüzden hiçbir zaman sosyal statü peşinde koşmamamız gerektiğini söyler. Çünkü başkalarını mutlu etmeyi amacımız haline getirirsek, kendimizi mutlu etmek için sahip olduğumuz özgürlüğü kaybetmiş oluruz. Eğer özgürlüğümüze sahip çıkmak istiyorsak, başkalarıyla kurduğumuz ilişkiye dikkat etmeliyiz, başkalarının düşüncelerine kayıtsız kalmalıyız. Ve eleştirilere kayıtsız kaldığımız kadar, övgülere de aynı şekilde kayıtsız kalmalıyız.
Parayı ve varlığı isteriz çünkü onun satın alabileceği materyallerle diğer insanların hayranlığını, saygınlığını kazanabiliriz.
İnsanlara üne değer verdiği kadar “para”ya “varlık”a da değer verirler. Bu ikisi birbirinden bağımsız gibi görünür ama aslında varlık edinmenin bir numaralı sebebi ün sahibi olmaktır. Daha net olmak gerekirse parayı ve varlığı isteriz çünkü onun satın alabileceği materyallerle diğer insanların hayranlığını, saygınlığını kazanabiliriz.
Basit şeylerden keyif alma yetisini kaybettiğine üzüleceğine bu insanlar “en iyisi” olmadan yapamıyorum diyerek böbürlenmeye başlarlar.
Lüks yaşama maruz kaldıkça insanların tatmin olması zorlaşır ve çok enteresan bir şey olur: Basit şeylerden keyif alma yetisini kaybettiğine üzüleceğine bu insanlar “en iyisi” olmadan yapamıyorum diyerek böbürlenmeye başlarlar. Stoacılar bu bireylere acırlar. Ufak şeylerden keyif alma dürtüsünü kaybeden bu insanlar genellikle yaşamdan da keyif almamaya başlarlar. Stoacılar günlük sıradan yaşamdan keyif alabilme becerilerine çok kıymet verirler, en ilkel durumlarda yaşarken bile keyif alacak bir şeyler bulabilirler.
Lüks lüksü doğurur.
Doğal olmayan arzular tatmin edilemez.
Lüks yaşama alışmış insanlar çok nadiren tatmin olurlar. Çünkü lüksü deneyimlemek daha da fazlasını istemelerine sebep olur. Seneca arkadaşı Lucilius’a çok zengin olduğunu düşünmesini, mermerler altınlar içinde yüzdüğünü hayal etmesini söyler. Ama o durumda bile daha fazlasını isterdin. Çünkü lükse olan tutku / arzu doğal bir arzu değildir. Çok susadığımızda suyu olan arzu doğal bir arzudur ve tatmin edilebilir. Doğal olmayan arzular tatmin edilemez.
GHOSTKEEPER - KLANGKARUSSEL
Bu maili yanıtlayarak düşüncelerini daha detaylı bir şekilde benimle paylaşabilirsin.
🖤 TEŞEKKÜRLER 🖤
Patreon üzerinden destek olan Oğuzhan Kızılcan’a, Burak Yılmaz’a, Emrah Eker'e, Elif Aleyna Duman'a, Şara Maraşlıyan'a, Tarık Yaşargün'e, Orhun Süzer'e, Irmak Naz Polat'a, Aras Toker'e ve İlayda Ataoğlu'na teşekkür ediyorum.
Bu bültenlerden keyif alıyorsan, bir değer elde edebiliyorsan sen de Patreon'dan düzenli destekçi olabilir ve/veya bültenden beslenebileceğini düşündüğün arkadaşlarınla bülteni paylaşabilirsin.
Dolu dolu bir bölüm olmuş emeğine sağlık.
İngilizce çalıştığım bir dönemde, derinliği olan kitaplardan ingilizce alıntılar paylaşman da oldukça faydalı oldu benim açımdan.
İşten geldikten sonra bülteni okurken ing kısımlara çevirisine bakmadan okuyup anlamaya çalıştım, bitirdikten sonra koltukta hafif bi sızmış olabilirim ama olsun bu seviyede okumalara kendimi alıştırmam lazım. :)
Son olarak First round capital'i ve listesini daha önce hiç duymamıştım, çok güzel içerikmiş. Paylaşımın ve çeviriler için tekrardan teşekkürler. ❤
Okuduğum en iyi bültenlerinden biri oldu eline emeğine sağlık🌟